birisinin bitmek bilmeyen gücü ve şefkati ile bizi sarıp sarmaladığını hayal etmek isteriz, gölgesinde huzur bulmak, onun tarafından sevilmek isteriz. her daim yanımızda olmalı silüetlerden sakındığımız göz yaşlarımızı görmesini isteriz.
tabi o kadar da merhametli olmamalı, gerektiğinde onca şefkatine rağmen azap da çektirmeli azapsız acı olmaz çünkü, azap çekilmeyen acı uğruna sevinilmeyi hak etmez, yunus olmalı hiçliğin ortasında çıldırmalı ki varabilmeli ona o saf kudrete.
o bizi bir ateş yumağına atmalı azab çekip şefkatine nail olup olmadığımızı sınamak için, irade de vermeli üstüne ama diken üstünde bir irade, her an kaybolabilecek kor olup uçabilecek bir irade, bir dakika! bu kadar zor elde edilip kolay yok edilebiliyor ise azabı biz çekmiyoruz ki zorla ittiriliyoruz, o zaman söyle bana, hadi söyle neredeyim ben nerede benliğim?
R.E.M. Losing My Religion - Youtube |
yok ettin onu ve yolladın yusuf'un kuyusuna. ne gömleğim kaldı ne de sabrım niye ittin beni buraya? başından beri var olması gereken bir yanılgıydın sen.
özür dileyerek söylüyorum ki orada kimse yok keşke olsaydı ama soğuk bir karanlıktan başkası yok, gittim ve gördüm.
çektiğin acıların çürüttüğün dizlerin bir manası yok, zaten bir mana/amaç aramaya da gerek yok, sor bakayım meczup kediye var mi amacı kendinden öte? senin de olmamalı, bir şeyler birileri uğrana hiç olmamalısın, eylemlerinin tek nedeni kendi birliğin için olmalı birey olmalısın.
doğruyu söylemek gerekirse anlamasızlığın ve yokoluşun varlığı beni sonsuz bencil anlamlı bir cennetten daha az kaygılandırıyor, bir sonun var olması bir başlangıcın varlığı gibi naif bir rahatlama veriyor, her acı ve kederin sevinç ile birlikte karanlığına döküleceğini bilen bana.
bir gün bu şarkı son bulacak belki yeniden çalsın diye yakaracağız ama nafile. biticek ve ışık daralacak o zaman rahata ereceğiz en nihayetinde kendi benliğimiz ve kaybettiğimiz kor irademiz alevlenecek ikisine de kavuşacağız.
o arab putları yıktı yerine daha üstününü getirdi, ben de onu yıkıyorum yerine daha da üstününü getiriyorum.